İZZET BAYSAL VAKFI

İzzet Baysal Vakfı

Kuruluş Öyküsü

#

"Bir Vakfın Çalışmasından Anılar-1992" isimli kitapta Ahmet Baysal anlatıyor:

1986 yılıydı; Amcam bir gün fabrikaya geldiğinde:

"Türk Eğitim Vakfı, bildiğin gibi, her sene on binlerce gencimize eğitim bursu veriyor; okumaya hevesli fakat maddi olanakları kısıtlı çocuklarımıza tahsil imkanı yaratıyor.. Ben de vasiyetimi bu vakfa yaptım.. Hayatım boyunca kazandıklarımın böylece gençlerimizin eğitimine yararlı olacağını düşündüm. Sen ne dersin?" diye sordu.

O gün "Çok iyi yapmışsınız amca.." cevabını vermiştim.

Vermiştim amma, ardından da düşünmüştüm: Uzun seneler işlerini yürüten olarak vakfettiği varlığın mertebesini bilen kişiydim. Bu nedenle bir hafta kadar sonra tekrar bir araya geldiğimizde:
"Amca, dedim, madem böyle geniş çaplı bir hayıra karar verdiniz, neden düşündüğünüz bu hizmetleri isminizi taşıyan bir vakıf eliyle yapmıyor ve böylece bu hayırları kendi ismimizle yüz yıllar boyu yaşatmıyorsunuz?"

"Ben artık yaşlandım; kim uğraşacak oğlum.." dedi.
"Müsaade ederseniz ben uğraşayım amca.." dedim.
"Sen ne anlarsın Vakıf işinden!.." diye yüzüme baktı.
"Anlamam, ama anlayanı buluruz, amca" diye cevapladım.

İşte o gün, İzzet Baysal Vakfı'nın kuruluş çalışmalarına başlamaya ve Vakfı, amca ve yeğen beraberce iki ana amaca yöneltmeye karar verdik: Ülkemizin en büyük problemlerinden olan eğitim ve sağlık konularında, kudretimiz oranında devlete yardımcı olacak; hayırlara bilhassa, doğup büyüdüğümüz ve ilk feyzini aldığımız ana baba toprağı Bolu'ya yöneltecektik.

Vakfın kuruluşundan da önceki ilk hayır eseri: Bolu Devlet Hastanesi İzzet Baysal Acil Servis Ünitesi ve Mehmet Baysal Hemşire Eğitim Merkezi'nin açılışı. (1986)

Törene o kadar büyük bir kalabalık katılmıştı ki, tören sonrasında İstanbul'a dönerken yolda yanındaki yeğeni Ahmet Baysal'a o günü şu tek cümle ile özetlemişti: "..Oğlum bu kadar insanın hiç mi işi yoktu?..."